Ticker

6/recent/ticker-posts

beslenme kuraları değişti

beslenme kuraları değişti

"Yağsız" son yıllara kadar sağlıklı anlamına geliyordu, fakat şimdi biliyoruz ki bu tamamıyla yanlış. Trans ve doymuş yağlardan bahsetmiyoruz ama bütün yağları tek bir gruba yerleştirmek yanlış olur.

Araştırmalar gösteriyor ki, omega-3 yağ asidi kaynağı olan balık ve balık yağı, beyinle kalp sağlığını etki ediyor.

2009'da yapılan bir araştırma bu besinlerin ayrıca menopoz dönemi kadınlarda meme kanseri riskini azalttığını da gösteriyor. Omega-3' ler ayrıca artrit, yüksek kolesterol, dikkat bozuklukları gibi sorunların iyileşmesinde de etkili yağlardır.


Yumurta hakkındaki yanlışlar
Yumurtada bulunan ve B vitaminine yakın bir besin olan "kolin" pek çok yetişkinde yetersiz seviyededir. Yumurta sarısı "kolin" açısından en zengin kaynaklardandır.

Soya fasulyesi yerfıstığı, ve yulaf da bu kaynaklar arasındadır. "Kolin", hücre zarlarının büyük bir kısmı, özellikle de beyin hücreleri için hayati önem taşıyor.


Patatese sofralarınızda yer verin
Yüksek karbonhidrat içeriği nedeni ile dikkatleri üzerine çekse de patates, kan basıncını düşürmeye yardımcı oluyor.

2010 yılında yapılan bir araştırmaya göre, patatesteki yüksek potasyum, kan basıncını düşürmesinin yanı ısra böbreklerdeki fazla tuzun atılmasını sağlıyor. Yüksek potasyum değerli diğer besinlerse muz, kayısı, kavun, ıspanak olarak sıralanabilir.


Tarçın tatlandırmaktan fazlasını yapıyor

Bu tatlı baharat çoğunlukla krepleri, tostları, yulaf ezmelerini ya da kurabiyeleri tatlandırmak için kullanılırken, eski Mısır'da oldukça etkili bir geçmişi var. 2003 yılında "Diabetes Care" dergisinde çıkan bir makale, Tip 2 diyabeti olan beş düzine insanın günlük beslenmelerinde daha çok tarçın kullanmalarının, kan şekeri, kolesterol ve trigliserit değerlerini 40 günden sonra düşürdüğünü belirtiyor.

Hayat tarzınızı değiştirin, kalori saymayın
Pek çok kilolu insan, daha önceden diyet yapmasaydı metabolizmaları için çok daha iyi olurdu. 2007 yılında "American Psychologist" dergisinde yayımlanan bir makalede, 31 ayrı grupta çok sık diyet yapanların 2-5 yıl arasındaki bir dönemde tekrar kilo aldıkları ifade ediliyor. Yemekleri kısıtlamakla ilgili her davranış sağlıksız düşünce ve kaygıya neden oluyor. Doğru beslenme dengeli bir yaşam tarzını gerektiriyor, maalesef sıkı bir rejimle sonuç alınamıyor.

Kahvaltı daha iyi beslenmenize yardımcı
2002'de "Obesity Research" dergisinde yayımlanan bir makalede yaklaşık 15 kilo veya daha fazla zayıflayıp bu kiloyu bir yıl koruyabilen üç bin kişinin yüzde 78'inin, her gün düzenli olarak sabah kahvaltısı yaptıkları belirtildi.

Araştırmacılar bu bulguya göre, ölçülü yiyerek ve düzenli öğün takibiyle kilo kaybını korumanın mümkün olduğunu ifade ediyorlar. Kahvaltı, metabolizma hızının artmasına destek oluyor ve güne kahvaltı ile başlayanların gün içerisinde daha az yemek yedikleri belirtiliyor. Öğünleri atlamak, açlığı daha da artırıyor ve açlığınız çok daha fazla olduğunda, aşırı yeme ihtiyacı ortaya çıkıyor.


D vitamini takviyesini önemseyin
Sadece güneşelenmek, D vitaminin karşılanması için yeterli olmayabiliyor. Kemik sağlığı ve bağışıklık sistemi için oldukça önemli olan D vitamini içeren çok az besin var. Dışarıdan destek alınması öneriliyor.

Yorum Gönder

0 Yorumlar