Ticker

6/recent/ticker-posts

Hastalıklara göre bitkisel tedavi



Hastalıklara göre bitkisel tedavi

Hangi bitki ve otlar hangi hastalıklara iyi geliyor? Nar, keten tohumu, tarçın, pırasa, çörek otu, soğan, badem ve daha pek çok bitki hastalıklara deva oluyor. İşte o liste…

Bitkilerin mucizesi! Hangi bitki hangi hastalığa iyi geliyor?


Hangi bitki hangi hastalığa iyi geliyor? Bu reçete size her zaman lazım olacak!
Diyetisyen Emre Uzun, hangi bitkinin hangi rahatsızlığa iyi geldiğini, hangi bitkinin hangi şekilde, ne miktarda ve kimler tarafından kullanılabileceğini anlattı.

Binlerce yıldır insanlığın şifa bulmak için kullandığı bitkilerin kullanılması, son yıllarda bütün dünyayı etkisi altına alan bir modaya dönüştü. Gün geçmiyor ki birileri çıkıp şu veya bu bitkinin yararını anlatmasın, bardak bardak içip kaşık kaşık yenmesini önermesin.

Hangi bitkinin ne şekilde ve ne miktarda yenilip içilebileceğini, kimlere yarar sağlayıp kimlere zarar vereceğini belirten bilgileri bulmak ise hiç kolay değil.

Diyetisyen Emre Uzun bu konuda şunları söyledi: “Gerçekten de bitkilerin hastalıkların tedavisinde kullanılması, neredeyse insanlık tarihiyle yaşıt bir yöntem. Ancak öncelikle şunu vurgulamayız ki bir bitki şu hastalığı kesinlikle iyileştirir denilemez. Bir bitkinin ancak bir rahatsızlığın veya hastalığın tedavisinde veya önlenmesinde destek olacağını söyleyebilirsiniz. Bununla birlikte her bitkiyi her kişiye öneremezsiniz, çünkü bazı bitkiler vardır ki bazı hastalıklara sahip olanlar o bitkiyi kullandıklarında yarardan çok zarar görebilirler.”

Emre Uzun ayrıca şifa verdiği kabul edilen her gıda gibi bitkilerin de belli bir miktarda kullanılmasını gerektiğini de önemle vurguladı.

Diyetisyen Emre Uzun, günümüz bireyinin gündeminde sıklıkla yer alan rahatsızlık ve hastalıkları önlemek veya tedaviyi desteklemek amacıyla kullanılabilecek bitkileri, hangi miktarda kullanılmaları gerektiğini, kimlere yararlı olacağını, kimlere zarar verebileceğini ise ayrıntılı olarak anlattı.



Hastalıklara iyi gelen bitki ve otlar

Kanser:

Brokoli: Selenyum, potasyum, kükürt ve diyet lifi yönünden zengindir. Kansere neden olan hücrelere etki ederek ortadan kalkmasında etkilidir. İdrar yolları, kalın bağırsak ve meme kanserine karşı koruyucudur. Çiğ olarak veya buharda pişirilerek tüketilmelidir.

Çörek otu: Çok zengin bir vitamin ve mineral kaynağıdır. A, C, B1, B2 ve B6 vitaminleri ile selenyum, çinko, magnezyum minerallerini içeren çörek otundaki en önemli bileşim ise thymol türevi thymoquinon’dur. Thymoquinon akciğer, baş-boyun, kalınbağırsak, karaciğer, karın zarı, lösemi, lenfoma, meme, pankreas, prostat ve yumuşak doku kanserlerine faydalıdır. Günlük bir tatlı kaşığı tüketilebilir. Gebelikte kullanımı önerilmez.

Nar: İçerdiği bol miktardaki C vitamini, polyphenol, demir ve potasyumla bağışıklık sistemini güçlendirir. Ayrıca kolesterolü ve kan şekerini dengeleyici, kanser hücrelerinin gelişmesini engelleyici özelliğe sahiptir. Özellikte prostat kanserinde etkilidir. Yapılan çalışmalarda kanser hücrelerinin çoğalma hızını yavaşlattığı görülmüştür.

Kalp ve damar sağlığı:


Soğan: Kanı temizleme özelliği ile damar sertliğine yol açan kötü kolesterolü düşürür, iyi huylu kolesterolü yükseltir. Doğal antibiyotik olmasının yanı sıra potasyum minerali ile B ve C vitaminleri içerir. Şeker hastaları ve gebeler doktor kontrolünde tüketmelidir.

Keten tohumu: C, E ve K vitaminlerinin yanı sıra kalsiyum, bakır, demir mineralleri açısından da zengindir. Omega-3 Yağ Asidi içeriği yüksektir. Antioksidan özelliktedir ve kolesterolü dengeler. Aynı zamanda kan şekerini de dengeleyerek kalp-damar sağlığını korur. Düzenli olarak tüketimi kötü kolesterolü düşürürken iyi kolesterolü yükseltebilir. Salataya veya yoğurda 1 yemek kaşığı katılarak tüketilebilir.

Aspir: Antibakteriyel ve antioksidan özelliğe sahiptir. Kanı düzenler, pıhtılaşmasını sağlar. Pıhtılaşma problemi yaşayan, kan sulandırıcı ilaç alan bireylerin kullanması önerilmez. 1 gram aspir çiçeği bir bardak kaynar suda demlenerek tüketilebilir.

Alzheimer:

Tarçın: Kokusunun hafızayı kuvvetlendirici etkisi vardır. Sütlü tatlılara, salatalara eklenerek veya çay şeklinde tüketilebilir. Çay şeklinde içilecekse günde 1 fincan, toz halinde kullanılacaksa yarım çay kaşığı tüketmelidir. Günlük olarak bu miktardan fazla tüketilirse kabızlığa, kan şekerinin düşmesine neden olabilir.

Zerdeçal: Hastalığın ilerlemesini önlediği gibi hastalığın önlenmesinde de rol oynar. Yemeklere veya süte katılarak tüketilebilir. Kan sulandırıcı ilaçlarla birlikte kullanılmamalıdır.

Badem: Zengin E vitamini içeriği ile günlük 5-6 adet tüketilirse hastalığın ilerlemesini etki yapar. Günlük tüketimi bir avucu geçmemelidir. Önerilen miktardan fazla tüketim kilo artışına, bazı ilaçlarla etkileşime girerek alerjiye, artan lifin sindirilememesi sonucu kabızlığa yol açabilir.

Diyabet:

Tarçın: Lif bakımından zengin olması nedeniyle sindirimi kolaylaştırır, kan şekerini dengeler. Günlük yarım çay kaşığı baharat olarak veya 1 çubuk tarçınla demlenmiş bir fincan çay şeklinde tüketimi uygundur.

Badem: Yüksek lif ve zengi

Yorum Gönder

0 Yorumlar