“Cilde
sürdüğünüz her şeyin kana geçme potansiyeli vardır! Kanıt mı
istiyorsunuz? Cilde bant şeklinde yapıştırılan ağrı kesici ve diğer bazı
ilaçlar. Cildinize yapıştırıldıktan dakikalar sonra kana karışırlar.
Nikotin bantları ve menopoza girmiş kadınlara cilt yolu ile yapılan
hormonal takviyeler bunun en çarpıcı örnekleridir. Cıva zehirlenmesi yine başka bir çarpıcı örnek; cıvaya dokunursunuz ve zehirlenirsiniz!
Cildinize sürdükleriniz de bunlar kadar önemlidir. Eğer dikkatli olursanız ve hassas yapılı iseniz, yüzünüze sürdüğünüz bir kremin tadını ve kokusunu damağınızda hissedersiniz birkaç dakika sonra.
Çünkü yüz
cildinin lenfatik sistemi ağzın ve dolayısı ile tat tomurcuklarının
lenfatik sistemi ile birleşir. Sizin kokuyu ve tadı almanız da kremin
lenfatik sisteme ne kadar çabuk geçtiğinin kanıtıdır.
Lenfatik kanallar
bir noktada toplar kan damarları ile, onlar da başka bir noktada
atardamarlarla buluşur. Yani sürdüğünüz şey çoktan kana karışmış ve
dolaşıyordur bile birkaç saat sonra."
"Güneş koruyucular da bu özellikle önemlidir. Güneş ışınlarına karşı filtre görevi gören kimyasal filtrelerin güneş kremlerinde kullanımı son yıllarda oldukça yaygınlaşmıştır ve bazı bilimsel çalışmalar göstermiştir ki yüze sürülen bir güneş koruyucu kremden yalnızca dakikalar sonra bu kimyasal filtreler idrarda ve kanda ölçülebilmektedir. Bu kimyasalların bir kısmı ise kanserojendirler; yani kanser oluşmasına sebep olurlar! “ (Uzm.Dr.Elif Güveloğlu)
Prof. Dr. Canan Karatay da her fırsatta güneşlenmenin önemini anlattığında, güneş kremi kullanmamamız onun yerine zeytinyağı kullanmamız gerektiğini söylüyor.
“Her gün cilt bakımı için kullandığımız, doğal olmayan bir yüz kremini düşünelim. İçinde neler var? Su, alkol, dimetikon, sodyum borat TEA, sorbitol, gliserin, metil paraben, propil paraben, butil paraben, mentol C-12-15 alkil benzoat, fenoksietanol, propilen glikol, quins ekstrakt, tokoferil asetat, potasyum sorbat, EDTA ve allantoin. Her gün kullandığımız masum bir yüz kreminin kimya fabrikası gibi olduğuna şaşırmadınız mı? ”
Eğer sizde düzenli nemlendirici kullanıyorsanız düzenli olarak bu kimyasalları yemiş kadar oldunuz.
"Güneş koruyucular da bu özellikle önemlidir. Güneş ışınlarına karşı filtre görevi gören kimyasal filtrelerin güneş kremlerinde kullanımı son yıllarda oldukça yaygınlaşmıştır ve bazı bilimsel çalışmalar göstermiştir ki yüze sürülen bir güneş koruyucu kremden yalnızca dakikalar sonra bu kimyasal filtreler idrarda ve kanda ölçülebilmektedir. Bu kimyasalların bir kısmı ise kanserojendirler; yani kanser oluşmasına sebep olurlar! “ (Uzm.Dr.Elif Güveloğlu)
Prof. Dr. Canan Karatay da her fırsatta güneşlenmenin önemini anlattığında, güneş kremi kullanmamamız onun yerine zeytinyağı kullanmamız gerektiğini söylüyor.
“Her gün cilt bakımı için kullandığımız, doğal olmayan bir yüz kremini düşünelim. İçinde neler var? Su, alkol, dimetikon, sodyum borat TEA, sorbitol, gliserin, metil paraben, propil paraben, butil paraben, mentol C-12-15 alkil benzoat, fenoksietanol, propilen glikol, quins ekstrakt, tokoferil asetat, potasyum sorbat, EDTA ve allantoin. Her gün kullandığımız masum bir yüz kreminin kimya fabrikası gibi olduğuna şaşırmadınız mı? ”
Eğer sizde düzenli nemlendirici kullanıyorsanız düzenli olarak bu kimyasalları yemiş kadar oldunuz.
Peki bu kremler yerine ne kullanmalıyız?
Cilt tipinize uygun doğal yağlarla (zeytinyağı, hindistancevizi yağ, lavanta yağı…) hazırlanmış evde kolayca yapabileceğiniz onlarca nemlendirici tarifleri internette araştırıp bulabilirsiniz. Ayrıca tonik yerine elma sirkesi ve doğal maden suyu, maske yerine de doğal yollarla yapılmış kil maskelerini tercih edebilirsiniz. Kırışıklığa karşı da yumurta akı maskesi yapabilirsiniz.
Unutmayalım ki sağlıklı yaşamak yalnızca sağlıklı beslenmekle olmaz.
0 Yorumlar
Mucize iksirler bloğumuzda Uzmanların tariflerini sizlerle paylaşıyoruz. Uzmanların sitemizle hiçbir bağlantıları yoktur.